2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Uygulama Tebliği hükümleri ve uygulanması ile ilgili olarak odamız tarafından tespit edilen aksaklıklar 14/10/2008 tarih 2008/112 sayılı yazımız ile Türk Eczacıları Birliği'ne iletilmiştir. Bilgilerinize sunulur.
9. BÖLGE
ESKİŞEHİR ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU ADINA
GENEL SEKRETER
UZM. ECZ. TÜLİN ÖZDİLEK
2008 SUT’DA YAŞANAN AKSAKLIKLARLA İLGİLİ ODAMIZIN GÖRÜŞLERİ
1.) SUT’un 3.9.7 maddesindeki Analık reçeteleri; bu reçetelerin tamamı manuel olarak mı girilecek? (analık reçetelerinin) Daha önceden provizyon sisteminden analık butonu işaretlenip katılım paysız ödenen bu reçeteler, bu yıl ki SUT’da neden aynı işlemle verilmiyor? 06.10.2008 tarihinde SSK’ya ait sigortalı hasta, analık butonu işaretlenip katılım paysız provizyondan kabul edildiği halde 09.10.2008 tarihinden itibaren sistemde bu buton inaktif olarak (yani katılım paylı) işlem görünüyor. Analık reçetelerine açıklık getirilmesi;
2.)SUT’un 3. maddesindeki Sağlık Hizmeti Sunucularına müraacat ve kimlik tespit işlemlerinin, 4. maddesine göre “Hizmet akdi ile bir veya daha fazla işveren tarafından çalıştırılan kişilerin, ayakta ve yatarak tedavi hizmeti sağlayan kurumla sözleşmeli Sağlık Hizmeti Sunucularına, işveren tarafından düzenlenen vizite kağıdı ile müraacat etmeleri zorunludur” denmektedir. Bu maddeye göre, hastalardan yine vizite kağıdı mı isteneceği konusuna açıklık getirilmesi;
3.)2008 SUT 1.3 Dayanak bölümünde, 6197 ve 6643 sayılı yasalarında bu bölümde yer alması uygun olacaktır.
4.)2008 SUT 2.2.a bendinde ikinci basamak resmi sağlık kurumlarında belediyelere ait hastanelerin adı geçmekte ancak birinci basamak resmi sağlık kurumlarında “Belediye Polikliniklerinin” tanımlaması yapılmamaktadır. Bu konuya açıklık getirilmesi;
5.)2008 SUT’da yeni doğanların nasıl ilaç alacağı, annesinin üzerinden kaç güne kadar bakılabileceği ile ilgili bir açıklama yapılmamıştır.
6 a) 4.1 Yatarak tedaviler başlığının altında 4.1.2 Günübirlik Tedavi olarak anlatılan kapsam, yatarak tedaviden ayrı olarak, başka bir madde başlığı altında işlem görmelidir. Eğer yatarak tedavi başlığı altında kalırsa, bu gruptaki ilaçların hastanelerden karşılanması durumu söz konusu olmaktadır.
b) Ayrıca, günübirlik tedavi kapsamında işlem gören reçetelerden, özellikle de diyaliz ve kemoterapi hastalarına ait reçetelerden muayene katılım ücreti çıkması uygun değildir. Diyaliz merkezinde ilaç yazdırmak zorunda olan diyaliz hastaları, bu merkezler özel hastane kapsamına girdiğinden her seferinde 10 YTL ödemek zorunda kalmaktadır. Bu hastaların maddi durumları ve sağlık giderleri de göz önünde bulundurulursa hastalara çok büyük külfet getireceği göz önünde tutulmalıdır.
c)Günübirlik tedavi kapsamında yazılan reçetelerde, reçete üzerinde “Günübirlik “ ibaresi yazması istenecek mi?
d)Günübirlik tedavi kapsamına giren diyaliz ve kan ürünü gibi oda sırasından karşılanan reçeteler üzerinde “ günübirlik” ibaresi yazılması istenecek mi?
7.) a) 2008 SUT Katılım Payı başlığı altında 6.1 maddesinde belirtilen muayene katılım payları kesinlikle eczaneler üzerinden alınmamalıdır. Özellikle özel hastane katılım payları hasta ile eczacıyı karşı karşıya getirmekte, eczacıyı zor durumda bırakmaktadır. Özel hastaneler muayene ücretlerini kendileri tahsil etmelidir. Bunun niye eczaneler üzerinden yapıldığı konusuna açıklık getirilmesi
b) 6.5 maddesinde katılım payı alınmayacak durumların içerisinde “Analık” bulunmamaktadır.
c) Radyoopak maddeler, provizyon sistemine girildiğinde daha önceden % 0 çıkarken, artık %10 veya %20 olarak katılım payı çıkmaktadır.
8.) 9.1.2 ‘de kurumca finansmanı sağlanacak bağışıklama hizmetleri kapsamına giren aşıların, ödeme şartlarının uygunluğu halinde; raporsuz girilmesini sağlamak amacıyla provizyonda teşhisler kısmına, bu aşılarla ilgili olarak “ Aşı verilme kriterlerine uygun raporu vardır.” diye teşhis kodu eklenmesi, bu aşılar için provizyona girişte kolaylık sağlayacaktır.
9.) 12.1.1 Ayaktan tedavilerde reçetelerin düzenlenmesi kısmında, 2007 SUT’da ve 2008 Protokolün 3.2.10 maddesinde de belirtildiği gibi “Reçetede yazılı ilaçlar ile teşhis arasında, tebliğde teşhise dayalı düzenleme yapılan ilaçlar hariç endikasyon uyumu aranmayacaktır.” İbaresi mutlaka 2008 SUT ‘da eklenmelidir. Aksi takdirde kurum daha önceki uygulamalarında yaptığı gibi her ilaca ayrı teşhis isteyebilir.
10.) Elektronik ortamda ilaçların reçete edilmesi durumunda, yani reçeteye ilaçların ve kullanımlarının doktorun el yazısı ile değil, bilgisayar çıktısı ile yazması durumunda, bu reçetelerin eczanelerce karşılanıp karşılanmayacağı konusuna açıklık getirilmesi
11) Reçetelerde birden fazla hekimin imzasının bulunması ile ilgili 21.01.2008 tarih 2008/2923 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü’nün yazısına uygun düzenlemenin 2008 SUT’da yer alması uygun olacaktır.
12.) 12.1.2 Yatarak Tedavilerde reçetelerin düzenlenmesi kısmında “Eczanemizde yoktur, yatan hasta” kaşesi ile hastane dışına çıkan reçetelerde mutlaka, eczacı odasının onayının aranması yer almalıdır.
13.) a.)12.2. Reçetelerde yazılabilecek ilaç miktarları başlığı altındaki 9. madde yanlış anlaşılmalara açık olmaması açısından şu şekilde düzenlenmesi konuyu daha anlaşılır hale getirecektir; “Antiinflamatuar ve antiromatizmal grubu ilaçların solid-oral formlarında büyük ambalaj kapsamına giren ilaçlar, ayaktan tedavide tek uzman hekim tarafından düzenlenen ilaç kullanım raporu dayanarak reçete edildiklerinde, en küçük ambalajlı formları ise rapor aranmaksızın reçete edildiklerinde bedelleri ödenir. Bunların dışında kalan ilaçlarda ayaktan tedavide ‘doktor belirtmediği takdirde’ küçük ambalaj verilmesi esas olup; ancak aynı dozda birden fazla formu olan ilaçların 4 haftalık tedavi dozunu geçen ambalaj formları için sağlık raporu düzenlenmesi zorunludur. Aksi takdirde her ilacın büyük ambalajı yazıldığında ödenmeme riski, eczacı tarafından reçete karşılanırken sıkıntı yaratmaktadır.
b) Bazı ilaçların küçük ambalaj formları piyasadan kalktığı halde provizyon sisteminde görünmekte ve bu ilaçlar reçete edildiğinde, piyasada mevcut olan büyük ambalaj formu verilmekte, ancak ödenmemektedir. Örnek; Venoruton Fort ve Doxium tabletin 30’luk formları artık üretilmemekte ancak provizyon ekranında göründüğünden, piyasada var olan 60’lık formları eczacı tarafından verilmekte, bunlarda provizyon sistemi tarafından ödenmemektedir.
c)Canderel 300 tablet vb. tatlandırıcıların büyük formları diyabet raporlu hastalarda, bu ilaçların % katılım paylı olarak gösterilmesi ile ödenebilir mi? (Şu anda bu grup ilaçların büyük formları hiçbir şekilde ödenmemektedir.)
d) Bazı vitaminlerin (Benexol B12, Neurovit drj gibi) piyasada sadece 50’lik formları bulunmaktadır. Bu vitaminler 1 x 1 kullanım ile yazıldığında 4 haftalık kullanımı aştığı için problem yaşanır mı, muadili olan küçük ambalaj formları mı ödenir? Ya da bu ilaçların piyasada küçük ambalaj formu olmadığı için 1 x 1 kullanım yazıldığında da ödenir mi?
14.) 12.7.9.a Eritropoietin ve Darbepoetin kullanım ilkelerinde; bu ilaçların prospektüs endikasyonlarında Myelodisplastik Sendrom, kansere bağlı anemi, kanser teşhisleri ve yeni doğanlarda da kronik böbrek yetmezliği dışında bu teşhislerde ödeneceği ibaresi olmasına rağmen, bu grup ilaçlar 2008 SUT’da sadece kronik börek yetmezliği ile ilişkili anemi endikasyonunda Kurumca karşılanacağından, kanser hastalarının bu ilaçları kullanamayacağı ve tedavi sürecinde çok büyük problemler yaşanacağından dolayı bu maddenin ivedilikle düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
15.)12.7.12.A Spesifik/hiperimmün iv immünglobulinler, Guillain Barre Sendromunda, prospektüsünde de yer aldığı üzere kullanılmakta, ancak bu teşhis Ek-2 muafiyet tanılarında yer almadığı için problemler yaşanmaktadır. Guillain Barre Sendromu’nun Ek-2 muafiyet tanılarında yer alması uygun olacaktır.
16.)12.7.27.A Faktörler başlığındaki ilaçların ödenebilmesi için sağlık kurulu raporu istenmektedir. Ancak bu hastaların kanamalı ve acil durumlu hastalar olduğu da göz önünde bulundurulmalı, bu gibi hastalarda rapor için kurul toplanmasının hasta için hayati risk yaratacağı düşünülerek sadece hematoloji uzmanlarınca da bu raporların çıkarılması uygun olacaktır.
17.) 12.1.3 maddesinin 8. bendinde raporların aslı gibidir onayı yapılmış fotokopisi istenmekte, bu aslı gibidir onayının hangi merci tarafından yapılacağı belirtilmemektedir. Ayrıca 2008 Protokolde raporlardan aslı gibidir onayı istenmediği belirtildiği için protokol ve SUT’un bu maddeleri birbirleri ile çelişmektedir.
18.) 2007 SUT’da 13. madde olan eczanelerle yapılacak sözleşme 2008 SUT’da kaldırılmıştır. Bunun yerine “Reçete edilen ilaçlar, kurumla sözleşme yapan eczanelerden temin edilmesi halinde bedelleri ödenir” cümlesi yazılmıştır. Bu ibare ile TEB’in kurumla sözleşme yapması engellenmiş, TEB ve odalar etkisiz hale getirilmek istenmiştir. Bu nedenle bu madde kesinlikle kabul edilemezler arasındadır.
19.)2007 Tebliğinde yer alan “ Faktör ve diğer kan ürünlerinin reçeteleri, Türk Eczacıları Birliğince oluşturulacak usule göre eczanelerden dönüşümlü olarak verilecektir, bu reçetelerin ödenebilmesi için Türk Eczacıları Birliği bölge eczacı odasının onayı aranacaktır.” hükmü 2008 yılı Sağlık Uygulama Tebliğinden çıkarılmıştır. TEB ve SGK arasında imzalanan 2008 yılı protokolünde bu hüküm halen yer almaktadır.
20.)Yurtdışı hastalarının reçetelerinin faturalandırılmasının hasta bazında mı ülke bazında mı olduğu konusunda protokol, SUT ve örnekleme genelgeleri arasında çelişki olduğu için bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
21.) İşyeri reçeteleri provizyon sistemine girildiğinde 3 YTL muayene katılım payı çıkmaktadır. Bu durumun provizyondaki hatadan mı kaynaklandığı, yoksa iş yeri reçetelerinde de muayene katılım payı alınıp alınmayacağı konusuna açıklık getirilmesi;
22.) Provizyon sistemindeki aksaklıkların yaşandığı dönemlerde provizyona girilen reçetelerin düzeltilip düzeltilmeyeceği, düzeltilecek ise ne şekilde düzeltileceği ve hangi tarihler arasında düzeltme işlemlerinin yapılacağı konusunda tarafımızı bilgilendirmenizi önemle rica ederiz.